Çocuğa yönelik istismarın farkına varılamamasının nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
- Çocuğa yönelik fiziksel istismarının faillerinin % 75’i ebeveynler, % 15’i diğer akrabalardır.Bu nedenle, çocuğu sağlık kuruluşuna getiren kişi, aynı zamanda çocuğa şiddet uygulayan kişi olabilir. Şiddet uygulayan kişi, çocuktaki fiziksel hasarın nedenini anlatırken, istismarı gizlemeye çalışır.
- Toplumun aile ve cinsellikle ilgili tabulaşmış düşüncelerinin olması, çocukların yaşadıkları istismarı kimseyle paylaşamamalarına ve sessiz kalmalarına yol açar. “Aile kutsaldır”, “Cinsellik ayıptır”, “Büyük sözü dinlenir” gibi toplumsal ahlaki söylemler istismara maruz kalan çocuğu susturur, şiddet uygulayan kişiyi ise güçlendirir.
- Şiddet uygulayan kişi, çocuğun sessiz kalması, yaşadıklarını kimseye anlatmaması için çocuğa baskı uygulayabilir, onu tehdit edebilir (sevdiği kişilere zarar vermekle, öldürmekle, yurda göndermekle vb) ve korkutabilir. Çocuk, yaşadıklarını anlatırsa, şiddet uygulayan kişi tarafından cezalandırılmaktan korkabilir.
- Çocuk, istismar nedeniyle kendini suçlu hissedebilir. İstismarın, hak ettiği bir ceza olduğunu ve kendi davranışlarının bir sonucu olduğunu düşünebilir.
- Şiddet uygulayan kişi, çocuğu etkilemek ve yönlendirmek için çocuğun kendini özel hissetmesini sağlamaya çalışabilir. Çocukla ilgilenir, iltifat eder, çocuğun ihtiyaçlarını önemsiyormuş gibi davranabilir. Bu nedenle, çocuğun kafası karışır.
- İstismar, çocuğun içine kapanmasına neden olabilir. Dışarıdan gözlemlendiğinde çocukta belirgin şekilde olumsuz/problemli davranış ve tutumlar görülmeyebilir. Bu durumda, çocuğa bakmakla yükümlü olan veya çocukla çalışan yetişkinler(Öğretmen, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog vb), çocuğun istismara maruz kaldığını düşünmeyebilirler, çocuğun içine kapanıklığını doğru yorumlamayabilirler, çocuğun verdiği gösterdiği değişikliği gözden kaçırabilirler. Çocuk içine kapanarak utanç, suçluluk, öfke gibi yoğun duygularını bastırmaya çalışıyordur. İstismar, çevresindeki yetişkinler tarafından fark edilmediğinde çocuk çaresiz kaldığı için böyle davranmak zorunda kalır.
- İstismara maruz kalmış bir çocukla çalışan (Örneğin, öğretmen, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog) yetişkinlerin istismarı tanıyabilecek yeterli farkındalıkları ve eğitimleri olmayabilir, bağlı oldukları kurumun süreci doğru işleteceğine güven duymayabilirler veya toplum, aile, cinsellik konularında sahip oldukları tabuları nedeniyle istismarı görmezden gelebilirler, çocuktan yana davranmayabilirler.
Çocuğunuzun ihmal ya da istismara maruz kaldığını mı düşünüyorsunuz?
İhmal ya da istismara maruz kalan bir çocuğa mı tanık olduğunuz?
ÇOCUK SUSAR, SEN SUSMA!