Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. Yıldönümü dolayısı ile Edremit Belediyesi tarafından binlerce kişinin katılımı ile fener alayı düzenlendi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Edremit Belediyesi tarafından Cumhuriyet Mahallesi’nde ki Cumhuriyet Parkı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na fener alayı düzenlendi. Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, CHP Edremit İlçe Başkanı Fatih Yılmaz, İYİ Parti Edremit İlçe Başkanı Mehmet Emin Karabulut, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, muhtarlar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve binlerce kişi, ellerinde bayraklarla marşlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş güzergahında ki İnönü Caddesi üzerinde ki esnaflar ve vatandaşlarda balkonlarından bayraklarla eşlik ettiler.
Cumhuriyet Meydanı’nda bir konuşma yapan Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, şöyle dedi; “Sizleri; cumhuriyete duyduğum aşkla, Atatürk’e duyduğum özlemle, sevgiyle, saygıyla ve coşkuyla selamlıyorum. Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. Kan ve irfanla kazanılan, Atatürkle, arkadaşlarıyla, atalarımızla kurulan cumhuriyetimizin 96. Yıldönümü kutlu olsun. Atatürk’ün tarif ettiği, cumhuriyetin istediği ve burada gördüğüm “Fikri Hür, İrfanı Hür, Vicdanı Hür Nesillere” selam olsun. Buraya kolay varmadık. Buraya seferberliklerden, kışlalardan, kıtlıklardan, gidilip dönülmeyen yerlerden, gonca gülün tazelerinin kırıldığı cephelerden geldik. Bugünlere yolsuz, okulsuz, ilaçsız, ışıksız günlerden geldik. Hepimiz buralara kanlı Yemen’den geldik. Acılarla dolu Balkanlardan geldik. Kafkaslardan geldik. Kınalanıp yollanan Çanakkale’den ve çırpınan Karadeniz’den ve Toroslardan ve Anadolu’nun mücadeleye tutuşmuş diyarlarından geldik.Yalnız gelmedik. Edremitli Şehit Hamdi Beylerle geldik. Edremit Kuvayi Milliyecileriyle çarpışa çarpışa, direne direne geldik. Önümüzde Ali Fuat Paşalar, Fevzi Çakmaklar, Kazım Karabekirler, İsmet Paşalar vardı. Biz buraya başımızdaki bir çift mavi gözün ışığında ve dev bir yüreğin izinde Mustafa Kemal Atatürk ile geldik. Cumhuriyet Miras değil ki harcayalım. Biz cumhuriyete Emanet dedik, Namus dedik, Şeref dedik. Yani kolay elde etmedik ki kolayca vazgeçelim. Onun için şairin dediği gibi diyorum ki; İsterse hayat zehrolsun, isterse refah kahrolsun, isterse kurşun düşsün yanımıza, belimize, İsterse geçinmek için, bir dilim kuru ekmek geçmesin elimize.Ne senden geçeriz, ne senin eserinden. Ve Edremit’ten inançla, gür ve güçlü haykırıyoruz: Halel gelmez bizim ateşimize; Dünya düşse peşimize, Yer sarsılsa yerinden, Ne Cumhuriyetten geçeriz, ne de Atatürk’den. Değerli Edremitliler, Niçin vazgeçmeyiz biliyor musunuz? Çünkü; “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.” Çünkü Cumhuriyet “Kimsesizlerin kimsesidir" Çünkü Cumhuriyet, Atatürk’ün ifadesiyle “En büyük bayram”dır. Cumhuriyet; hukukun zaferidir. Mücadelesine hukuk katanların zaferidir. Edremit Müdafa-i Hukuk cemiyetinin, Balıkesir Müdafa-i Hukuk cemiyetinin zaferidir. Cumhuriyet, şu ayak bastığın Edremit topraklarınıişgalcilere peşkeş çekmemektir. Sevr antlaşmasını kabul etmemektir. Onu yırtıp atmak ve Lozan’ı yapmak demektir. Cumhuriyet; Işıltılı salonlarda, saraylarda değil, kuytu siperlerde kalbi vatan için çarpanlarındır. Babalarının torpiliyle iş görenlerin değil, babasız kalmış öksüz ve yetimlerin yarattığı mucizedir. Cumhuriyet, sarayların kuyruğuna takılmadan, birilerinin evladı olmaya gerek kalmadan, dik yamaçlarda hasat yapan Edremitli bir çocuğun, Edremit’in, Balıkesir’in belediye başkanı olmasıdır. Milletvekili, vali, bakan, hattacumhurbaşkanı olmasıdır. Cumhuriyet, Şu gördüğün körfeze zeytin ağacı diktiren Atatürk demektir. İçtiğin çayı Karadeniz’e ektirmektir. Oçaya şeker atman için şeker fabrikaları kurulmasıdır. Kendi pamuğundur, kendi incirindir, kendi fındığındır. Satmak için değil büyümek için fabrika kurmaktır. Üzerindeki elbise için Sümerbank kurulmasıdır. Edremit denizinde gemimiz yüzsün diye kabotaj kanunu çıkmasıdır. Edremitli kadına medeni kanunla hak tanınmasıdır. Edremitli çocuğa bayram armağan edilmesidir. Cumhuriyet; Parayla satılan bir memleketi, kan ve irfanla kurmaktır. Cumhuriyet, Atatürk’ün tarifiyle “Adam olmaktır”, adam olmaktır. Ne güzel söylemişler; Hadi gel yıkalım şu süleymaniyeyi desen iki kazma kürek, iki de ırgat gerek Hadi gel yapalım geri desen Bir Mimar Sinan, Bir Süleyman gerek. Hadi gel yıkalım şu Türkiyeyi desen bir fetö, birkaç hain ve yobaz gerek Hadi gel yeniden kuralım ülkeyi desen Koskoca bir Mustafa Kemal gerek. Kusura bakmasınlar, ama dünyanın yedi harikası, Türkiye'nin tek harikası vardır. O da Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bize “Siz Kimsiniz” diye biri sorarsa o marşın sözleriyle yanıt veririz ve deriz ki Güneş bizimle doğar, Yağmur Bizimle Yağar, Bizimle Coşar Deniz, Ateş bizimle yanar Çünkü Biz Atatürk gençleriyiz. Biz Atatürk gençleriyiz. Biz Atatürk gençleriyiz” dedi.
Başkan Arslan, konuşmasının sonunda Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin son bölümünü okuyarak katılanlardan tekrarlamasını istedi. Hep birlikte Gençliğe Hitabenin son bolümü okundu. Barkovizyon gösterileri ile program sona erdi.